TEK BAYRAK TEK VATAN TEK DİL TEK MİLLET....
bu blogger sayfası Ali Rıza Küçükgökçe ve Demet Döğüş tarafından hazırlanmıştır.
21 Mayıs 2015 Perşembe
KONU 5: BAĞIMSIZLIĞIMIZIN SEMBOLLERİ
ANAYASAMIZIN 3.MADDESİNDE BAĞIMSIZLIĞIMIZIN SEMBOLLERİ BELİRTİLMİŞTİR.
MADDE 3. – Türkiye Devleti
Bayrağı
Millî marşı “İstiklal Marşı”dır.
Başkenti Ankara’dır.
BAĞIMSIZLIK SEMBOLLERİMİZ:
Ulus, millet demektir. Egemenlik ise devlet yönetme gücüdür.
Ulusal Egemenlik ise devlet yönetme gücünün millete(ulusa) ait olmasıdır.Ulusal bağımsızlık; başka devletlerin sömürgesi olmamak, hür yaşamak demektir.
Bir ülkenin özgür ve bağımsız olduğunu gösteren çeşitli semboller vardır.
BAYRAĞIMIZ : Bayrağımızdaki ay bağımsızlığın, yıldız da şehitlerimizin simgesidir.Bayrağımızın resmi şekli 29 Mayıs 1936 yılında çıkarılan “Bayrak Kanunu” ile belirlenmiştir.
İSTİKLÂL MARŞIMIZ : İstiklal Marşımızın yazarı Mehmet Akif Ersoy’dur.İstiklâl Marşımız TBMM tarafından 12 Mart 1921 tarihinde kabul edilmiştir. Törenlerde söylediğimiz şekliyle 1930 yılında Osman Zeki Üngör tarafından bestelenmiştir.
CUMHURBAŞKANLIĞI FORSU : Cumhurbaşkanlığı Forsundaki 16 yıldız;Türklerin tarihte kurduğu devletleri temsil eder.Ortadaki yıldız Türkiye Cumhuriyetini temsil eder
BAŞKENTİMİZ : Bağımsız her ülkenin bir başkenti vardır. Türkiye’nin başkenti Ankara’dır.
TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ : Milli Mücadele sırasında 23 Nisan 1920’de açılan TBMM,ülkemiz için ulusal egemenlik sembolümüzdür.
PARAMIZ (TÜRK LİRASI) : Ülkemizin para birimi Türk Lirasıdır
DİLİMİZ : Bağımsız olan her ülke yazışmalarını belli bir dil ile yapar. Ülkemizde resmi dil Türkçedir.
ANAYASAMIZ : 4 anayasamız olmuştur şuan kullandığımız 1982 anayasasıdır
MİLLİ TAKIMLARIMIZ : Ülkemizin dünya devletleri karşısında temsil eden milli takımlarımız da egemenlik ve bağımsızlık sembollerimizdendir.
ULUSAL EGEMENLİK VE ÇOCUK BAYRAMIMIZ : TBMM’nin açıldığı gün olması ve millet egemenliğinin gerçekleşmesi yolunda atılmış en önemli gün olduğu için ulusal egemenlik sembollerimizdendir.
ATATÜRK VE ANITKABİR : Türk milletinin bağımsız ve egemen bir ulus olmasında en büyük pay Atatürk’ ündür. Bu nedenle Atatürk ve Anıtkabir bağımsızlık sembollerimizdendir.
KONU 4: İLİMİZİN YÖNETİMİ
YAŞADIĞIMIZ YERİN YÖNETİMİ:
Ülkemiz, devletin kamu hizmetlerini her yere daha rahat götürebilmesi, toplumun ihtiyaçlarını karşılayabilmesi amacıyla il ve ilçelere ayrılmıştır. Türkiye'de 81 ile bağlı olan toplam 923 ilçe bulunmaktadır.
İL YÖNETİMİ:
İllerde merkezi yönetimin temsilcisi validir. İlçelerde kaymakamdır. Bulundukları yeri devlet adına yönetirler. İl ve ilçelerin sınırları içinde bulunan köylerden hem valiler hem de kaymakamlar sorumludur.
Her bakanlığın il ve ilçelerde müdürlükleri, müdürleri, kamu hizmetlerini yürütecek daire ve kurumları vardır. Merkezde, ilde ve ilçede bulunan bu kamu görevlileri bakan adına çalışırlar. Bakanlığın çıkardığı yasa ve yönetmelikleri uygularlar.
İller yasa ile kurulur. İl yönetimi üç bölümden oluşur.
Bunlar;
Vali,
İl yönetim başkanları,
İl İdare Kurulu'dur.
Vali:
İlde yönetimin başıdır. Aynı zamanda ilde devletin, hükümetin yani bakanlıkların temsilcisidir. Bakanlar Kurulu kararı ve cumhurbaşkanının onayı ile atanır.
❖ İlde yasaları ve hükümet emirlerini uygular.
❖ İl merkezi yönetimi içindeki kuruluşlar arasında iş birliğini sağlar.
İl Yönetim Başkanları: İllerde bakanlıklara bağlı il örgütleri kurulur. Bunlar il müdürlükleri biçimindedir. Görevlerinden dolayı valiye karşı sorumludurlar. Merkezle olan yazışmalarını vali kanalıyla yaparlar.
Bu müdürlüklerden bazıları şunlardır:
- Milli Eğitim Müdürlüğü,
- Sağlık Müdürlüğü,
- Emniyet Müdürlüğü,
- Tarım İl Müdürlüğü gibi.
İl İdare Kurulu:
İl idare kurulu; yönetsel alanda valiye yardımcı kuruluştur. Danışma niteliğindeki görevleri yerine getirir.
İLÇE YÖNETİMİ:
İlçeler illere bağlı idari birimlerdir. İlçe yönetimin başında kaymakam bulunur. Valiye bağlı olarak görev yapar. Kaymakam, yasalarla kendine verilen görevleri yerine getirir. Kendisine bağlı kuruluşları denetler, bunlar arasında iş birliği sağlar.
Askeri kuruluşlar ve yargı kuruluşları kaymakamın denetimi dışındadır.
Kaymakamın görevlendirilmesi, İç İşleri Bakanlığı ve cumhurbaşkanının onayı ile gerçekleşir.
Bucak Yönetimi:
Bucak: Coğrafya, ekonomi, güvenlik ve mahalli hizmetler bakımından aralarında ilişki bulunan kasaba ve köylerden meydana gelen yönetim birimlerine bucak denir.
Bucak müdürleri tarafından yönetilir. İç İşleri Bakanlığı tarafından atanır.
KONU 3: MERKEZİ YÖNETİM BİRİMLERİ
KONU 2: DEMOKRATİK YÖNETİM
DEMOKRASİ: (HALKÇILIK) esasına dayalı hükümetlerde egemenlik halka, halkın çoğunluğuna aittir.Demokrasi prensibi, egemenliğin millette olduğunu, başka yerde olamayacağını gerektirir.Bu şekilde demokrasi prensibi siyasi kuvvetin, egemenliğin kaynağına ve yasallığına temas etmektedir.
M.KEMAL ATATÜRK
Demokratik Yönetim Nedir?
Çoğulcu demokrasinin varlığından söz edebilmek için sadece parlamentonun varlığı yeterli değildir. Yönetimin de demokrasi esaslarına uygun işlemesi gerekir. Demokratik yönetimin varlığı şu koşullarda söz konusu edilebilir.
1. İnsan Haklarına Saygı
Herşeyden önce yönetim, yani kamu hizmeti görmekle yükümlü idari birimler,insan haklarına saygılı ve insan haklarını korumayı görev edinmiş olmalıdır.
2. Seçimle Oluşma
Mümkün olduğu ölçüde, yönetimin seçimle iş başına gelmesi sağlanmalıdır.Yerel yönetimler, seçimle oluşan yönetime örnektir. Ayrıca,kamu kurumlarının yöneticilerinin de o kurum mensuplarının seçimiyle tayini düşünülebilir.Nitekim, Üniversite rektörleri, öğretim üyelerinin seçimiyle atanmaktadırlar.Yine kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşlarının (barolar, tabip odaları.) yöneticileri de seçimle işbaşına gelmektedirler.
3. Yönetime Katılma
Halkın yönetime katılması
Ayrıca dilekçe hakkı yoluyla insanlar yönetime taleplerini iletebilmektedir.
4. Yönetimde Açıklık
Yönetime katılma ile birlikte düşünülebilecek bir diğer ilke, idari kararların ilgililerin haberdar olabileceği şekilde, belirli usuller çerçevesinde alınması ve idari kararlara, belgelere ulaşabilme imkanının tanınmasıdır. ABD'de Günışığında Yönetim olarak adlandırılan yasa, yönetimde açıklığı sağlamaktadır.
DEMOKRASİNİN TEMEL İLKELERİ

Demokrasinin Temel İlkeleri
1) Milli Egemenlik: Yönetme yetkisinin millete ait olması demektir. Demokraside egemenlik halka aittir.
Halkın iradesi ve egemenliği, belirledikleri temsilciler aracılığıyla gerçekleşir. Halk temsilcilerini belirli bir süreliğine seçer; temsilciler de halk adına yasalar yapar.Ülke bu yasalara göre yönetilir.
Not:ülkemizde yerel seçimler 5 yılda bir, genel seçimler 4 yılda bir yapılmaktadır.Bunun yanında yeni yasaya göre 2014 yılından itibaren cumhurbaşkanı da 5 yılda bir seçilecektir.
Not:ülkemizde yerel seçimler 5 yılda bir, genel seçimler 4 yılda bir yapılmaktadır.Bunun yanında yeni yasaya göre 2014 yılından itibaren cumhurbaşkanı da 5 yılda bir seçilecektir.
2) Seçme Seçilme Hakkı: Seçme ve seçilme hakkı, demokrasinin sağladığı temel haklardan biridir.Temsilciler seçimle belirlenir. Halk, temsilcilerine kendisi adına yönetme yetkisini belirli bir süre için verir.
Demokrasilerde gizli oy kullanma,serbest seçim, açık sayım ilkesi geçerlidir.Ülkemizde 18 yaşını dolduran, akli dengesi yerinde olanlar oy kullanabilir.Askerlik vazifesini yerine getirmekte olan er ve erbaşlar, askeri öğrenciler ve hükümlüler ise oy kullanamazlar
3) Katılım: Demokrasiler etkin ve aktif yurttaşlara gereksinim duyar. Yurttaşlar seçme ve seçilme haklarıyla yönetime iradesini yansıtır; bunun yanında sivil toplum kuruluşlarındaki etkinliğiyle hakların takipçisi olur.
4) Özgürlük: Özgürlük, bireyin, başkalarının haklarına zarar vermeden istediğini yapabilmesidir. Demokrasinin olmadığı yerde özgürlük ve insan hakları, özgürlük ve insan haklarının olmadığı yerde de demokrasi olmaz.
5) Eşitlik: Eşitlik, hakların kullanılmasında ayrım yapılmamasıdır. Demokraside eşitlik, yasalar önünde eşitliktir. Yasalar herkese aynı biçimde uygulanır; herhangi bir kişiye, aileye, zümreye ayrıcalık tanınmaz.
6) Çoğulculuk: Demokraside her görüşe, anlayışa, inanışa saygı gösterilir. Bu görüş ve anlayışların siyasi partilerle temsil edilmesine fırsat verilir. Seçimlere birden fazla siyasi parti katılır. Böylece farklı görüş ve düşünceler yönetimde kendini ifade olanağı bulur.
7) Çoğunluk: Demokraside çoğunluk ilkesi aranır. Seçimlerde çoğunluğu elde eden parti iktidar olur. Diğer partilerde muhalefeti oluşturur. Demokraside çoğunluğun yanında azınlığında hakları korunur.
Okul ders kitabından farklı olarak aşağıdaki maddeleri ekleyebiliriz;
Okul ders kitabından farklı olarak aşağıdaki maddeleri ekleyebiliriz;
8) Hoşgörü: Demokrasi hoşgörü rejimidir. Farklılıklar ve farklı unsurlar demokraside birbirlerine tahammül etmeyi, birbirleriyle uzlaşmayı öğrenirler.
9) Hukuk Devleti: Hukuk Devleti, yurttaşlarına hukuk güvenliği sağlayan, yöneticilerinde hukuka bağlı olduğu devlettir. Hukuk Devletinde Yasalar anayasaya uygundur; yargı bağımsızdır. Devletin yaptığı bütün işler yargı denetimine açıktır. Tüm vatandaşlar kanun önünde eşittir. Demokrasilerde hukukun üstünlüğü ilkesi benimsenir. İktidar, hiçbir kimse ya da grubun tekelinde değildir.
10) Kuvvetler Ayrılığı: Demokrasilerde kuvvetler ayrılığı ilkesi uygulanır. Kuvvetler ayrılığı ilkesi (yasama, yürütme, yargının ayrı organlarda temsil edilmesi) iktidar tekelini kıran bir uygulamadır.
TÜRKİYE CUMHURİYETİ'NİN KULLANDIĞI ANAYASALAR
Türkiye Cumhuriyeti’nin Anayasaları ve Özellikleri
Cumhuriyet tarihimizde 1921, 1924, 1961 ve 1982 olmak üzere toplam dört anayasa uygulamaya girmiştir. bunların arasında en uzun süreli anayasamız 1924 anayasasıdır. bugüne kadar uygulanan anayasalarımız ve özellikleri kısaca şöyledir;
1-1921 Anayasası-Teşkilat-ı Esasiye Kanunu: 20 Ocak 1921 tarihinde büyük millet meclisi tarafından ilan edilen Teşkilat-ı Esasiye Kanunu dönemin şartları gereği olağanüstü durum için hazırlanmasından dolayı geniş kapsamlı bir anayasa değildir. özellikle egemenliğin millete ait olduğu vurgulanır. 1921 anayasasına göre;
-Yasama, yürütme ve yargı meclise aittir. (güçler birliği ilkesini esas alır. Bunun amacı yine dönemin şartları gereği kararların hızla alınıp uygulanması ihtiyacıdır)
-Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir.
-Savaşa ve barışa TBMM karar verir.
-Şer’i hükümlerin yürürlüğünü TBMM yapar. (laik nitelikte olmadığını gösterir)
-Bakanlar meclis tarafından seçilir.
-Vekiller iki yılda bir seçilir.
-TBMM başkanı hükûmetin de başkanıdır.
-Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir.
-Savaşa ve barışa TBMM karar verir.
-Şer’i hükümlerin yürürlüğünü TBMM yapar. (laik nitelikte olmadığını gösterir)
-Bakanlar meclis tarafından seçilir.
-Vekiller iki yılda bir seçilir.
-TBMM başkanı hükûmetin de başkanıdır.
bu maddelerden hareketle 1921 anayasası için şunları söyleyebiliriz;
Milli egemenliği yansıtan ilk siyasi belge niteliğine sahip Teşkilat-ı Esasiye Kanunu, olağanüstü durum için hazırlanmasından dolayı özet anayasa niteliğinde olup temel hak ve hürriyetler içermez. egemenlik ve yetkinin kaynağını millete verir ve anayasaya göre meclisin üstünde bir güç yoktur. Meclis hükümeti sistemi benimsenmiştir, yeni bir devletin kurulduğu belgelenmiştir.
2-1924 Anayasası: 20 nisan 1924 tarihinde ilan edilen 1924 anayasasına göre;
-Egemenlik milletindir.
-Devletin şekli cumhuriyettir.
-Devletin dini İslam, Başkenti Ankara, dili Türkçe’dir.
-Yasama, yürütme ve yargı meclise aittir.
-Kişi hürriyeti başkasının hürriyetinin başladığı yerde biter.
-Vekiller 4 yılda bir seçilir.
-Seçme yaşı 22; seçilme yaşı 30’dur.
-Cumhurbaşkanı 4 yılda bir seçilir. Tekrar seçile¬bilir.
-Seçme ve seçilme erkeklere aittir. (1934 yılında milletvekili seçme ve seçilme hakkı kadınlara da verildi)
-Vatandaşlar kanun önünde eşittir.
-Kabine sistemi geçerlidir.
-Cumhuriyet sistemi değiştirilemez.
-Egemenlik milletindir.
-Devletin şekli cumhuriyettir.
-Devletin dini İslam, Başkenti Ankara, dili Türkçe’dir.
-Yasama, yürütme ve yargı meclise aittir.
-Kişi hürriyeti başkasının hürriyetinin başladığı yerde biter.
-Vekiller 4 yılda bir seçilir.
-Seçme yaşı 22; seçilme yaşı 30’dur.
-Cumhurbaşkanı 4 yılda bir seçilir. Tekrar seçile¬bilir.
-Seçme ve seçilme erkeklere aittir. (1934 yılında milletvekili seçme ve seçilme hakkı kadınlara da verildi)
-Vatandaşlar kanun önünde eşittir.
-Kabine sistemi geçerlidir.
-Cumhuriyet sistemi değiştirilemez.
Bu maddelerden hareketle 1924 anayasası için şunları söyleyebiliriz;
meclis hükümeti sistemi ile parlamenter sistem arasında geçiş niteliğinde olan 1924 anayasası inkılaplar dönemi anayasası olduğu için en en uzun ömürlü anayasa olmasına ek olarak en fazla değişikliğe uğrayan anayasamızdır. 1928 yılında “devletin dini islamdır” maddesi anayasadan çıkarıldı. böylece anayasa laikleştirildi. ayrıca 1937 yılında Atatürk’ün altı ilkesi anayasaya alındı.
3-1961 Anayasası: 27 mayıs 1961 askeri darbe sonucu hazırlanan bu anayasayla
-Kuvvetler ayrılığı prensibi benimsendi.
-Cumhuriyet senatosu kuruldu.
-Anayasa mahkemesi kuruldu.
-Kişisel hak ve hürriyetler genişletildi.
-Cumhuriyetin nitelikleri değişmez kabul edildi.
-Sosyal hukuk devleti anlayışı benimsendi.
-Yürütme sınırlandırıldı.
-Cumhurbaşkanlığı sembolikleştirildi.
-Üniversiteler, TRT, DPT ve MGK anayasaya alındı.
-Anayasa Mahkemesi, Kanun Hükmünde kararname çıkarma, Yüksek Savcılar Kurulu, Yüksek Hakimler Kurulu ve Askeri Yüksek İdare Mahkemesi benimsendi.
-Meclis 450 üyeden, cumhuriyet senatosu 150 üyeden oluştu.
-Vekiller 4 yılda bir; senatörler 6 yılda bir seçilecektir.
-Cumhuriyet senatosu kuruldu.
-Anayasa mahkemesi kuruldu.
-Kişisel hak ve hürriyetler genişletildi.
-Cumhuriyetin nitelikleri değişmez kabul edildi.
-Sosyal hukuk devleti anlayışı benimsendi.
-Yürütme sınırlandırıldı.
-Cumhurbaşkanlığı sembolikleştirildi.
-Üniversiteler, TRT, DPT ve MGK anayasaya alındı.
-Anayasa Mahkemesi, Kanun Hükmünde kararname çıkarma, Yüksek Savcılar Kurulu, Yüksek Hakimler Kurulu ve Askeri Yüksek İdare Mahkemesi benimsendi.
-Meclis 450 üyeden, cumhuriyet senatosu 150 üyeden oluştu.
-Vekiller 4 yılda bir; senatörler 6 yılda bir seçilecektir.
4-1982 Anayasası: halen yürürlükte olan 1982 anayasası 12 Eylül 1980 askeri darbe sonucu hazırlanmıştır. referandum sonucu kabul edilen 1982 anayasası ile kişisel hak ve özgürlükler kısıtlanmıştır. ayrıca milletvekili sayısı 400 olmuş, milletvekili seçimlerinin 5, cumhurbaşkanlığı seçimlerinin 7 yılda bir yapılmasına karar verildi.Cumhurbaşkanlığı sembolik olmaktan çıkarılarak yürütme güçlendirilmiştir. 1982 anayasasına göre TBMM’nin yetkileri şunlardır;
-Kanun koymak ve değiştirmek, Bakanlar kurulunu denetlemek, Bütçeyi görüşmek, Para basılmasına karar vermek, Savaş ve barışa karar vermek, Uluslararası antlaşmaları görüşmek, Genel ve özel af çıkarmak, Süre dolmadan seçimlerin yenilenmesine karar vermek
KONU 1: KURALLAR VE YASALAR
TOPLUMSAL YAŞAM VE YASALAR
Yeryüzünde birbirinden farklı pek çok toplum bulunur. Her toplumda da toplumsal yaşamı düzenleyen yasalar vardır. Eğer bu toplumsal yaşamı düzenleyen yasalar olmasaydı toplumda bir düzen oluşmazdı. Herkes kendi isteği gibi davranırdı. Başkalarını düşünmez,kendi çıkarları için çalışırdı. İnsanlar birbirlerine zarar verirdi. Toplumsal yaşam çekilmez bir hâl alırdı.
Toplum yaşamını düzenleyen yasalar insanlar arasındaki ilişkileri de düzenler. Aile bireyleri olan ilişkilerimiz, çalışma yaşamındaki ilişkilerimiz ve çalışma biçimimiz, okuldaki ilişkilerimiz hep bu yasalara göre düzenlenir.
Toplumsal yaşamı düzenleyen yasalar yazısız ve yazılı kurallar olmak üzere ikiye ayrılır;
1. Yazısız Kurallar
2. Yazılı Kurallar
1. YAZISIZ KURALLAR;
Örfler, âdetler, gelenek ve görenekler, görgü kuralları, ahlak kuralları yazısız yasalardır. Bu kurallar toplum içindeki davranışlarımızı düzenleyen saygı ve sevgiyi temel alan kurallardır. Bu yasalar, kişilerin davranışlarını iyi-kötü, doğru- yanlış, olumlu-olumsuz olarak değerlendirirler. Bunlara uymayan kişiler toplum tarafından ayıplanır, kınanır. Onlarla kimse arkadaşlık etmez, konuşmak istemez. Bu kişiler yalnız kalır.
Bu kurallara uymayan kişiye devlet ceza vermez. Ancak bu kişilere toplum hoş gözle bakmaz, ayıplar ve dışlar.
Yazısız kurallar;
Toplum içinde kendiliğinden doğar.Davranış biçimleri ile nesilden nesle geçer ve süreklilik kazanır. Toplumdan topluma değişiklikler gösterebilir.
Yazısız kurallardan bazıları şunlardır:
- Kendi haklarımızı korumak ve başkalarının haklarına saygılı olmak.
- Komşularımızla iyi geçinmek.
- Sokakta, otobüste yüksek sesle konuşmamak.
- Büyüklere saygı, küçüklere sevgi göstermek.
- Hoşgörülü ve alçakgönüllü olmak.
- Toplu taşıma araçlarında hastalara, yaşlılara, engellilere yer vermek.
- İnsanları güler yüzle karşılamak, selamlamak ve gönül kazanmak.
- Otobüse ve trene binerken, sinema ve tiyatroya girerken sıraya girmek.
- Başkalarının düşüncelerine saygı göstermek.
Toplumun bireylerden beklediği davranışlardır. Örf ve âdetler toplumun saygı duyulmasını istediği değerlerden oluşur.
Gelenek:
Bir toplumda, bir toplulukta saygın tutulup kuşaktan kuşağa iletilen, yaptırım gücü olan alışkanlıklar, bilgi, töre ve davranışlara gelenek denir.
Görenek:
En sade tanımıyla bir şeyi görüle geldiği gibi yapma alışkanlığı olan görenek, öteki sosyal alışkanlık gibi gerekli ve uygun görülenleri kapsar. Ama bunların mutlaka yerine getirilmesini istemez. Göreneğin örfe, âdet, geleneğe bakarak yaptırım gücü daha zayıftır.
Ahlâk:
Toplumun iyi ve doğru kabul edilen davranışları yapmak kötü ve yanlış kabul edilen davranışları yapmamaktır.
2. YAZILI KURALLAR:
Toplum hayatını düzenleyen yazılı hukuk kurallarıdır. Bunlar anayasa, kanun, tüzük ve yönetmelik adlarını alırlar. Bu hukuk kuralları, hem bireylerin birbirleriyle hem de devletle olan ilişkilerini düzenler. Bunlar toplumdaki bireylerin uyması zorunlu olan kurallardır. Hiç kimse yasaların düzenlediği bu kurallara uymama hakkına sahip değildir.
Anayasa, kanun, tüzük, yönetmelik yazılı kurallardandır.
Hukuk kuralları herkes için geçerli olan genel kurallardır. Kişilere göre farklı uygulanmaz.
Yazılı kuralları devlet koyar. Yurttaşlar bu kurallara uymak zorundadırlar. Uymayanlar devlet tarafından belirlenen suç özelliğine göre cezalandırılırlar.
Yazılı kuralları genel ve özel kurallara olmak üzere iki kısımda ele alabiliriz:
Genel Kurallar: Toplumu oluşturan tüm bireylerin uyması gereken kurallardır. Hırsızlık yapmamak, başkalarının haklarını ihmal etmemek, başkalarının canına ve malına zarar vermemek, askerlik yapmak, vergi vermek gibi.
Özel Kurallar:
Kişinin içinde bulunduğu toplumun yaşayışını düzenleyen özel kurallardır. Okula giden bir öğrencinin okulda uyması gereken özel kurallar gibi.
Yazılı hukuk kurallarının başında anayasa ve yasalar gelmektedir.
ANAYASA:
Yazılı kuralların en önemlisi anayasadır.
Anayasa, bir devletin yönetim biçimini belirten, vatandaşların temel haklarını tespit eden yazılı belgedir.
Anayasa devletin temel kanunudur. Bu bakımdan yasa, tüzük ve yönetmeliklerden önce gelir. Hiçbir kanun anayasaya aykırı olamaz. Anayasa devletin temel niteliklerini tanımlar ve vatandaşların hak ve özgürlüklerini belirtir.
Yasa ise, devletin yasama organı tarafından anayasaya uygun olarak hazırlanmış,herkesin uymak zorunda olduğu yaptırıma bağlı kurallardır.
Anayasanın Özellikleri:
- Kısa ve öz olarak hazırlanmıştır. 177 maddesi vardır. Yaklaşık 180 sayfadır.
- Bütün konuların özüdür. Kanunlar anayasaya uygun olarak hazırlanır.
- Millet ya da milletin seçtiği temsilciler tarafından hazırlanıp kabul edilir.
- Vatandaşların temel hak ve görevlerini belirtir.
- Devletin nasıl yönetileceğini gösterir.
- Egemenliğin kim tarafından ve nasıl kullanılacağını açıklar.
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)